KİREÇLENMELERDE KAPLICA TEDAVİSİ Kaplıcalar, özellikle iltihaplı olmayan romatizma ve kireçlenmelerin tedavisinde etkili olurlar. Çünkü, su ortamı kadar insanın rahat egzersiz yapabileceği başka bir ortam yoktur.
Kaplıcaların, hem kasları gevşetici, hem de ağrıyı azaltıcı etkisi vardır. Ağrının nedeni, ekleme binen bir yükten kaynaklanıyor ise, su tedavileri bunu ortadan kaldırabilir. Sebep, kaslardaki bir gerginlik ise kaplıca onları gevşeterek problemi çözer. Kaplıcalar, bir takım nöro-hormonal yollarla merkezi sinir sistemi ve derideki bazı maddelerin salgılanmasına yol açarak ağrıyı gidermektedir.
Suyun kaldırma gücü ve kinetik enerjisi, içerisinde birçok hareketin dışarıya kıyasla daha kolay yapılabilmesine olanak vermektedir. Kimi hastalarda ağrıların psikolojik faktörler veya başka nedenlerle arttığı bilinmektedir. Kaplıca sularındaki kimyasal maddeler deriden emilerek veya solunarak vücuda etki etmektedir. Kaplıca tedavisi göründüğü kadar basit bir tedavi değildir. Çünkü, suya giren bir insanın kalbi bir anda 2 litre sıvı yüklenmiş gibi bir yük altında kalmaktadır. Bu nedenle, tedavide doktor kontrolünün şart olduğu unutulmamalıdır.
Kaplıcalar; suyun sıcaklık, mineral içeriği ve radyoaktivite gibi özellikleri sayesinde kireçlenme ve romatizmalarda son derece olumlu katkılar sağlamaktadır. Suyla yapılan girdap banyoları, duşlar bu katkıyı daha da perçinlemektedir.
Kaplıca ve sularla yapılan tedavilerin uygulama şekilleri
1- İçine girilerek
2- İçmece şeklinde
3- Çamur uygulamaları
4- Deniz sularıyla yapılan tedaviler “Talasoterapi “
5- Isıtılmış sularla yapılan tedaviler “Hidroterapi “ 6- Sıcak şifalı suların buharlarını soluma şeklinde“İnhalasyon tedavisi “