Fibromiyalji tedavisinin hem kolay hem de güç olduğu unutulmamalıdır. Bunu kolaylaştırmak için hasta ve hekim işbirliği şarttır.
Tedavi Yöntemleri
Fibromiyalji tedavisinde uygulanan çeşitli yöntemler var. Bunların ayrıntılarına girmeden bazı prensipleri ortaya koymakta yarar var.
1. Hastalar tüm problemlerine rağmen hayattan elini eteğini çekmemeli ve katılımlı bir yaşam sürmelidir.
2. Hastanın kısıtlanmış olan yaşamsal tüm fonksiyonlarının yeniden artırılması gerekir.
3. Hastalara başta ağrı ve diğer sorunlarla baş edebilme stratejilerinin etaplar halinde öğretilmesi tedavinin temel prensiplerdendir.
Fibromiyaljide Tedavi Yöntemleri
1- Hasta Eğitimi ve Hasta Okulları
2- Egzersiz tedavisi
3- İlaç tedavisi
4- Fizik tedavi yöntemleri
5- Lokal enjeksiyonlar
6- Ozon terapi
7- Uygun diyet ve düzenli su içme
8- Kaplıca tedavileri
9- Güneşlenme ve deniz tedavileri
10- Meditasyon
11- Alternatif tedavi seçenekleri (Akupunktur, Hipnoz, Thai-Chi, Reiki, Shiatzu masajı, mutluluk terapisi, kognitif davranış terapisi, refleksoterapi, sıcak taş tedavisi, masaj ve aromaterapi vb.)
1- HASTA EĞİTİMİ-HASTA OKULLARI
FM tedavisinde hekim hasta işbirliği son derece önemlidir. O halde tedavinin ilk basamağı hastanın ve yakınlarının eğitimidir. Hastaya hastalığının ne olduğunun açıkça anlatılması ve onun güveninin kazanılması birinci koşuldur. Şikayetlerin alışılan hastalık belirtilerine pek benzememesi nedeniyle yakın çevresi tarafından hasta olarak kabul edilmemekten şikayetçi olan çok sayıda FM hastası vardır. Bu bulguların gerçek bir hastalığın belirtileri olduğu hastanın kendisine ve yakınlarına açıkca anlatılmalıdır. Hakikaten bazı yakınmalar o denli şiddetlidir ki hastalarda dayanılmaz boyutlara ulaşabilir. Halbuki dışarıdan bakıldığında hastanın dış görünüşünde hiçbir olumsuz değişiklik yoktur.
Bununla birlikte FM’li hastaya hayatı tehdit eden veya estetik bir soruna yol açmayacak bir hastalığa sahip olduğunu anlatmak bir ölçüde hastayı rahatlatabilir. Hasta olduğuna inanılmayan, çevresi tarafından sinir hastası olduğu sanılan, aynı dertlerden şikayetçi çok sayıda başka hastaların olduğu hastalara muhakkak söylenmelidir.
Bu hastaların bir araya getirilmesi ile oluşturulacak gruplara yapılacak tedavilerin (grup terapisi) çok başarılı sonuçlar sağlayacağı unutulmamalıdır. Hasta ve çevresinin eğitimi amacıyla biri teorik diğeri egzersiz uygulamalarını kapsayan 2 derslik bir eğitim programı yapmaktayız. ” FİBROMİYALJİ OKULU” adıyla anılan bu çalışmalara hastaların her yıl katılması tedavi başarısının daha da kalıcı olmasını sağlamaktadır.Yurt dışında bu konuda benzer çalışmalar yapılmaktadır.
Bu hastalıkla ilgili çeşitli vakıf ve dernekler kurulmaktadır. Hastaların kullanabileceği bazı yeni ürünler internet sitelerinde tanıtılmaktadır. Bazı ülkelerde resmi kurumlar tarafından FİBROMİYALJİNİN HASTALIK OLARAK KABUL EDİLMEMESİNDEN dolayı bir takım özel avukatlık büroları ortaya çıkmıştır.
2- EGZERSİZ TEDAVİSİ
Fibromiyaljide (FM) egzersiz, olmazsa olmaz özellikte bir tedavidir. Egzersiz yapılmadığı takdirde hastalar diğer tedavilerden sınırlı yarar görürler. Bu nedenle kolunu kaldıracak kadar mecali olmadığını söyleyen hastaların bile kendilerini zorlayarak egzersiz yapmaları şarttır. Çaba gösterildiğinde daha önceden doğru dürüst hareket edemeyen hastalar, yavaş yavaş hareketlerini daha kolay yapabildiklerini ve buna devam ettikçe ağrılarının daha da azaldığını göreceklerdir.
Egzersiz uygulamasındaki başlıca amaç; stresin azaltılması, bozulmuş postürün düzeltilmesi, dayanıklılığın artırılması ve kardiyo-vasküler direncin yeniden kazanılması olarak sıralanabilir. Kalp atımları, tansiyon kontrolleri yapıldıktan sonra bu çalışmalar başlatılmalıdır.
Egzersiz ama nasıl tipde egzersiz yapmalıyım? Bunu nereden öğreneceğim diyen kişiler ANA SAYFADA açacakları pencerelerden (resimli veya hareketli videolar) lazım gelen herşeyi öğrenebilirler.
Kas germe ve kalp-damar sistemini güçlendirici egzersizlerin yanı sıra, eklem hareket açıklığının adale elastikiyeti ve gevşetilmesinin hatta dayanıklılığının arttırıldığı egzersiz çeşitleri tedavinin vazgeçilmez öğelerinden biridir. Özellikle oksijenli ortamda yapılan aerobik egzersizler sayesinde hastanın kendine güveni artmakta, adaleleri gevşemekte ve ağrılara daha iyi tahammül edebilmektedir.
Eğer şimdiye kadar hiç egzersiz yapmamış ve yaşınız da biraz ilerlemiş ise bu egzersizlere başlamadan bir hekime danışmalısınız. Bunun için en yakınınızdaki bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanına başvurabilirsiniz.
Sırt ve karın adalelerinin hem güçlendirileceği hem de kontrol edilerek gevşetilebileceği ve böylelikle gövdenin dengesinin sağlanabileceği PİLATES egzersizleri FM’de özellikle tavsiye edilmektedir. Yumuşak bir topla yapılan ve oldukça basit fakat çok faydalı bir yöntemdir.
Pilates egzersizlerinin asıl amacı; karın ve sırt bölgesi kaslarını eşit oranda güçlendirip, vücudumuzun üst kısmındaki iskeleti koruyan bir nevi kalkan oluşturmaktadır.
1- Kullanılan yumuşak top sayesinde sinir sistemi uyarılmakta bu da adale dengesi ve kasılması için olumlu sonuçlar kazandırmaktadır.
2- Belirli nedenlerden dolayı az çalışan kaslar, egzersizler sayesinde tüm yükü üzerine alarak daha güçlü çalışabilecek hale gelebilir.
3- Egzersizler yapıldığında vücut bilinci, koordinasyon ve denge birlikte gelişmektedir.
Etkili bir egzersiz uygulaması için;
1- Haftada üç kez uygulanmalı,
2- Isınmak için hareketlere başlamadan önce, 5 dakikalık kısa bir düz koşu yapılmalı,
3- Egzersizler yapılırken derin nefesler alınıp verilmelidir. Bu işlem, göğüs kafesini açıp, akciğer kapasitesinin artmasını sağlayacaktır
3-FİBROMİYALJİ TEDAVİSİNDE İLAÇLAR
Tedavide ağrı kesicilerden romatizma ilaçlarına kadar her çeşit ilaç kullanılmaktadır. İlaçlar; ağızdan alınabilir, enjeksiyonlar yapılabilir veya dışarıdan sürülebilir. Aslında ağrı kesiciler veya adale gevşeticilerin etkisi FM hastalığında çok defa sınırlıdır. Kortizonun hiçbir yararı yoktur. FM tedavisinde yeri olan ilaçları 7 ana grupta toplayabiliriz.
Antidepressanlar: Bu grupta heterosiklik antidepressanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri, MAO inhibitörleri olarak sınıflandırabileceğimiz ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar mutlaka hekim kontrolü altında alınmaları gerekir.
Anksiyolitik-sedatif ve hipnotikler: Alprozolam ve bağımlılık yapma eğilimi yüksek olan benzodiazepinler bu grupta yer alır. Aynı şekilde hekim takibi şarttır.
Kas gevşeticiler: Kas gevşeticiler sınırlı etkilerine rağmen bazen tercih edilebilir.
Non-steroid antienflamatuvar ilaçlar: Bu grupta kortizon dışında kalan diğer anti-romatizmal ilaçlar olup bunların FM üzerine etkileri oldukça sınırlıdır.
Vitamin ve destekler: B, C ve D vitaminlerinin yanısıra çeşitli antioksidanlar magnezyum ve çinko içeren ilaçlar yararlı sonuçlar verebilmektedirler.
Gabapentin türevleri: Sara (epilepsi) hastalığının tedavisinde de kullanılan bu gibi ilaçların sinir sistemindeki iletimsel sorunları aşabilen kimyasal özellikleri vardır. Son yıllarda bu grupta yer alan ilaçlardan etkin sonuçlar alabilmekteyiz.
Kullanılan diğer ilaçlar : Birçok ilacın fibromiyalji tedavisinde denendiği bazılarının başarılı olduğu bilinmektedir. Bunlardan bazı örnekler aşağıda verilmiştir.
Borat yağı, SAM-e, Vitamin E , Asetil-L-Karnitine,
Koenzim Q10, L-Lyzin, L-Arginin , Mg./potasyum Aspartate,
B-kompleks, NADH , Lipoik Asit, Kalsiyum, Kava Kava, Sinemet
Somatomed, Natural östrojen, Olive Leaf, Oregano Yağı,
Selenyum, Echinacea, Ginkgo Biloba, Kolostrum, Myers kokteyli,
L-Serine, St. John's Wort, Antioxynol, Aloe Vera
4- FİBROMİYALJİDE FİZİK TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Çeşitli kas ve iskelet sistemi hastalıklarında oldukça yararlı olan standart fizik tedavi yöntemleri fibromiyalji hastalarının ağrılarında az etkili hatta etkisiz kalabilmektedir. Buna karşılık; fizik tedavinin rutin uygulamaları arasına henüz girmemiş “manyetik alan”ve “kriyoterapi“ gibi yöntemler ise fibromiyaljide oldukça etkin sonuçlar vermektedirler.
KRİYOTERAPİ: Fibromiyaljinin hassas noktaları üzerine hasta tarafından soğukluğu pek algılanmayan CO2 gazının püskürtülmesi işlemine kriyoterapi denilmektedir. Haftada 3 defadan az olmamak kaydıyla toplam 10 kez uygulanmasından etkin sonuçlar alınmaktadır. Kuşkusuz bu tedavide; egzersiz - eğitim- ilaç birlikteliği söz konusu olmalıdır.
MANYETİK ALAN TEDAVİSİ: Magnetoterapi, çok eski geçmişi olmakla beraber son yıllarda salınımlı magnetik alan üreten cihazların devreye girmesiyle fibromiyaljide daha yaygın kullanım alanı bulmuştur. Çevremizde "elektrosmog" olarak isimlendirilen ve manyetik kirlenmelere yol açan çok sayıda neden vardır.
Bunun sonucunda insan organizmasında ciddi değişiklikler olmakta ve aradığı bu doğal dengeyi bulamayan ve enerji eksikliği gösteren bazı vücutlarda “modern çağın hastalıkları“ denilen birçok sorun arka arkaya ortaya çıkmaktadır.
Hücreler vücudu oluşturan en küçük yapı taşları olup kendilerine özgün bir metabolizmaları ve enerji düzeyleri vardır. Sağlıklı hücrelerin içerisinde 60-110mV değerinde bir voltaj mevcuttur. Hücreler bunu dengede tutabilmek için başta şeker, potasyum ve sodyum ve özellikle oksijene gereksinim duyarlar.
Bunun yanı sıra kan hücrelerinin yeterli biyo-elektrik potansiyeli olduğu zaman birbirlerini itmekte olduğu ve birbirlerine yapışmadan damarlar içerisinde hareket ettiği bilinmektedir. Manyetik alan tedavisi tıpkı mıknatısın demir tozlarını belli bir sıra halinde düzene soktuğu gibi hücrelerin bozulmuş enerjilerini yeniden düzeltir ve onları dengeli bir duruma getirir.
5- LOKAL ENJEKSİYON TEDAVİSİ
Fibromiyaljide çeşitli lokal enjeksiyon uygulamaları yapılmaktadır. Bu hastalıkta, şimdiye kadar kuru iğnelemeden, tuzlu su enjeksiyonuna, proteoglikan enjeksiyonundan, lokal anestezik maddelere kadar farklı enjeksiyonlar uygulanmaktadır. Kalsitonin, B 12 vitamini, opioidler yine denenen diğer ilaçlar arasındadır. % 1 prokainle beraber serum fizyolojik enjeksiyonları da ağrılar üzerinde etkili olabilir. Proteoglikan ekstrelerinin lokal anestezik ile kombinasyonu hatta ozon gazının tek başına uygulanması oldukça olumlu yararlar sağlayabilmektedir. Ağrılı noktanın tam olarak tespiti haftada 1 veya 2 defa her seferinde minimum 3, maksimum 7 noktaya enjeksiyon yapılması gerekir.
Bir kür uygulamasında toplam enjeksiyon adedi 10 defadan az, 20’ den fazla olmamalıdır. Çoğu kez her yıl kürler halinde tekrarlamak gerekebilir. Enjeksiyon tekniğine ve steriliteye dikkat etmek şarttır. Küçük ve ince iğne uçları kullanılarak hastaya ağrı hissedilmeden bu enjeksiyonlar yapılmalıdır. Biz kliniğimizde yaptığımız uygulamalarda son 2 yıl içinde Botox enjeksiyonlarını tercih etmekteyiz.
Her seferinde ortalama 5 noktaya yapılan bu enjeksiyonlardan oldukça yararlı sonuçlar alınmaktadır. Bu noktalar FM'e ait hassas noktalardır. Tesirinin nispeten diğer enjeksiyonlara oranla daha uzun süreli olması tercih sebebimizdir. Bu enjeksiyonlar 3 ay aralıklarla ve toplam 3 defa olarak planlanmaktadır. Etki üstünlüğü bakımından diğer enjeksiyonlarla karşılaştırmalı bir çalışma kliniğimizde halen yürütülmektedir.
6- OZON TERAPİ :
Kanın akışkanlığı ve damarlarda kan akma hızı yavaşlayınca oksijenin uzak dokulara ulaşması zorlaşmaktadır. Yetersiz sıvı alınması, hareketsiz yaşam sürülmesi, beslenme hataları ve etrafımızda yapay olarak oluşmuş ekstra manyetik kirlenmeler alyuvarların birbirlerine yapışmasına yol açmaktadır.
Alyuvarlar, madeni paralar gibi üst üste dizildiğinde kan akış hızı azalır, birbirlerinden kolay kolay ayrılmazlar. Buna bağlı olarak taşınan oksijen miktarı gittikçe düşer. Hücreler daha düşük oksijende kalmaları halinde eksik yakıtla çalışan motorun gösterdiği belirtilere benzer sorunlar üretir. Metabolizması normal çalışan hücrelerin aksine daha fazla miktarda üretilen asit yapıdaki atık maddeler gerektiği kadar atılamaz ve ortamda birikmeye başlar.
Bu durum sorunun daha da artmasına neden olur. İşte yukarıdaki tabloya benzer durumun bir örneği de fibromiyaljidir. Bu şekilde metabolizmaları bozulmuş bu hücreler üzerine olumlu etkiler yapacak tedavi yöntemlerinden biri ozon terapi diğeri ise manyetik alan terapisidir.
Bu tedavi yöntemleri uygulandığı takdirde; kan hücrelerinin akışkanlığı artmakta ve hücrelerin gereksinim duyduğu yaşamsal nitelikteki maddelerin dolaşımı hızlanmaktadır. Böylece vücut doğal yollardan kendini iyileştirme kapasitesini artırmaktadır. Gerek ozon gerekse manyetik alan uygulanmasıyla kemik hücrelerinin aktivasyonu artmaktadır.
Daralmış ve fonksiyonlarını güçlükle sağlayan kapiler damarlarda genişlemeler olmakta böylece metabolik reaksiyonlarda olumlu gelişmeler başlayabilmektedir. Sonuç olarak, adalelerde mevcut kasılmalar azalmakta, vücudu savunan hücrelerde gözle görülecek şekilde artma olmaktadır.
7- FİBROMİYALJİDE DİYET TEDAVİSİ
Her hastada değişken olmakla beraber bazı yiyeceklerin ağrıyı arttırdıkları ve barsaklara olumsuz tesir ettiği bilinmektedir. Hastaların bu besinlerden uzak durması gerekir. Mineral ve vitaminlerden zengin bir diyet, dengeli beslenme FM hastalarına önemli yararlar sağlar. Burada bazı favori sebze ve meyvelerin FM hastaları için iyi geldiği söylenebilir. Muz, elma, portakal, kivi, badem gibi meyvelerin yanı sıra yeşil çay, brokoli, ıspanak, enginar, zeytin yağı gibi gıdaların FM hastaları için pozitif nitelikler taşıdığı bilinmektedir. Ayrıca, FM'de "keten tohumu" ve " kefir"le yararlı sonuçlar alındığına dair veriler bulunmaktadır. Son zamanlarda, büyük marketlerin raflarında bu gibi gıda desteklerini bulmak mümkün olabilmektedir.
Düzenli olarak su içilmesi FM ile baş etmede çok önemlidir. Her hastaya günde 1.5- 2 lt civarında su içilmesi mutlaka öğütlenmelidir. KALORİ AYARLAMASI kurallarına uymak şarttır. Yemek başına 600, ara öğün başına ise 150 kaloriden fazla alınmamalıdır. Ana öğünler ile ara öğünler arasındaki süre hiçbir zaman 3-4 saatten fazla olmamalıdır.
Yenilen her öğünde protein ve karbonhidratları tam dengesinde alınmalıdır. Vücudun gereksinim duyduğu proteinden daha az veya daha fazlasını tüketmemek gerekmektedir.
Karbonhidrat seçimleri, liften zengin olan sebze ve meyveler arasından yapılmalı ve beslenmede daima daha çok sebzeye yönelinmelidir.
Yağ tercihleri; zeytinyağı ve soya yağı gibi doymamış yağlardan yana yapılmalı ve yağ tüketimi mutlaka sınırlanmalıdır. Kuru yemişler, hamburger, kızartmalar ve kolalı içeceklerden kaçınmak gerekir. Oruç tutar gibi haftada bir defa aç kalmak veya sadece bütün gün şekerli limonata içmek vücutta biriken toksinlerden (DETOKS) arınmayı sağlayabilir.
Dikkat edilirse, bunların hemen tamamı SAĞLIKLI YAŞAMANIN genel kurallarıdır. Çağımızın modern hastalıklarından uzak durmak için doğal gıdalarla dengeli beslenmeli ve fazla kalori alımından süratle uzaklaşılmalıdır.
8- KAPLICA TEDAVİSİNİN YERİ
Fibromiyalji hastalığında kaplıcalar; gerek ortamın değiştirilmesi gerekse suyun sıcaklık, mineral içeriği ve radyoaktivite gibi özellikleri sayesinde olumlu yararlar sağlamaktadır. Suyla yapılan girdap banyoları, tazyikli duşlar bu katkıyı daha da perçinlemektedir. Bu nedenle kış ayları gelip ağrıları yeniden başlayan hastalar ilk fırsatta kaplıcaya gitme özlemi duymaktadırlar.
Kaynak zenginliği yönünden dünyadaki ilk 7 ülke arasında yer alan Türkiye’de 1.300 civarında kaplıca bulunuyor. Ancak bu kaplıcaların sadece yaklaşık 250’sinde tesis vardır. Kaplıcalar, romatizma hastalarının yanı sıra, kent yaşamının sorunlarından uzaklaşmak, doğanın kucağında tatil yapmak isteyenlerin de akımına uğramaktadır.
Kaplıcalarda bazı kurallara uymak gerekir. Buna göre 2 haftadan kısa kalınan kaplıcalardan olumlu etki alınması zorlaşmaktadır. İdeal kaplıca adedi 21 seanstır. İlk haftada hergün tek, ikinci haftada ise günde 2 defa banyo alarak hızlı program yapmak mümkündür.
SPA' lar bazen şifalı suların olmadığı yerlerde suları ısıtarak veya içerisine çeşitli katkı maddeleri katarak kullanan rahatlatıcı tedavilerdir. Son yıllarda neredeyse yeni açılan tüm otellerde bu birimlere rastlanmaktadır. Genellikle uzak doğu yöntemleriyle desteklenen bu tedavi türüne Wellness uygulamaları denmektedir. FM hastalarında yararlı sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.
9- GÜNEŞLENME VE DENİZ TEDAVİLERİ
Güneşlenme sırasında gerek güneşin sıcaklığı gerekse ultraviyole etkisi bir çok hastada uzun süren rahatlıklara yol açmaktadır. Bu etkiyi pekiştirmek için haddinden fazla güneşte kalan çok sayıda FM hastası olduğu görülmektedir. Normal uykuları bozuk bu hastalar güneş altında olduğunda saatlerce derin uyku çekebilmekteler. Güneşlendikleri ve yüzdükleri yazların kışlarında fibromiyaljik hastaların ağrılarında önemli düzelmeler görülmektedir.
Bu uygulamalarda; hem deniz suyunun rahatlatıcı özelliği hem güneşin relaksan etkisi birlikte söz konusudur. Ayrıca, yüzme sırasında sırt, kol ve boyun adaleleri çalıştırılacağı için dinlence amaçlı yapılan bu tatil tam anlamıyla bir tedavi kürü haline dönmektedir.
10- MEDİTASYON
Bu konudaki ayrıntıları ANA MENÜ'de bulabilirsiniz.
11-ALTERNATİF YÖNTEMLER
Fibromiyalji tedavisinde yeni arayışlar çok sayıda kişinin uğraşı alanı olmuştur. İnternet sitelerinde hergün bu konuda yeni çıkmış çeşitli tedavi seçenekleriyle karşılaşabilirsiniz. Fakat bunların büyük bir kısmı henüz pozitif bilim süzgecinden geçememiş öneriler olabilir.
Bu yöntemler sadece fibromiyaljiye özgün değil tüm kronik ağrı çekenler için çözüm önerileri olarak kabul edilmelidir. Çok eski bir yöntem olan akupunkturla başlamak istiyoruz.
Akupunktur: Vücutta bir elektrik enerjisi olup bazı durumlarda bu enerji azalır. Bunun sonucu çeşitli hastalıklıklar ortaya çıkar. Özel akupunktur iğneleri kullanarak bu enerji azlığı veya fazlalığı dengelenebilir. Bazen bu iğneler üzerine elektrik akımları verilerek etkenlik daha da hızlı ve fazla olarak değiştirilebilir.
Hipnoz: Bilinç altına inilerek kişiler üzerinde baskı oluşturan yüklerden kurtulmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Kuşkusuz etkili olabilmek için bu konuda deneyimli kişilere başvurmak gerektiği muhakkakdır.
Thai-Chi: Yavaş çekilmiş bir film görüntülerini andıran gevşetme egzersizleri FM hastalarında yararlı sonuçlar vermektedir. Özellikle Çin’ de sabah erken saatlerde Tai-Chi sporu yapan milyonlarca insan vardır. Bu gibi çalışmalara katılanlarda hem FM’ e oldukça az oranda rastlandığı hem de daha uzun ve sağlıklı bir ömür sürdürdükleri bildirilmektedir.
Reiki- Shiatzu masajı : Vücutta akupunktur noktalarına benzer noktalar vardır. Bunların üzerine yapılan masaj ve gevşetme teknikleri fibromiyalji hastalarında önemli adale gevşemeleri ve ruhsal rahatlamalar meydana getirebilmektedir.
Refleksoloji : Kişinin kendisini fiziksel ve ruhsal yönden iyi hissetmesini sağlayan bir yöntem olup ayaklara masaja benzer tarzda bazı uygulamaların yapılmasıdır. Denge sağlayıcı olarak da bilinen Refleksoloji, bedenin tüm organları ve sistemlerinin yansıma noktalarının ayaklarda olduğunu kabul eder. Burada bulunan noktaların vücut anatomisinin küçük bir kopyası olduğu prensibine dayanır.
İşte bu refleks noktalarına çeşitli baskı ve ovmalar şeklinde uygulanan bir tedavi yöntemi olan Refleksolojinin; kan dolaşımını hızlandırıcı, sinir sistemini dengeleyici, ağrıyı dindirici, tutuklukları azaltıcı hatta ruhu dinlendirici ve pozitif düşünce uyandırıcı olduğu ileri sürülmektedir.
Masaj: İster hassas FM noktalarına, ister diğer iskelet sistemi bölgelerine yapılacak masaj uygulamaları birçok kişide önemli rahatlamalara yol açabilmektedirler. Kuşkusuz etkin bir sonuç alınması için bilen ellerde ve düzenli aralıklarla yapılması gerekmektedir.
Aromaterapi: Sakinleştirici, canlandırıcı ve tedavi edici özellikleri ile bilinen doğal terapiler arasında en çok bilinenleri arasında yer alan aromaterapi, bazı bitkisel kökenli yağların insanlara sağlık ve güzellik için masaj, kompres, buğu (nefes yolu) veya banyolar aracılığıyla vücuda uygulanmasıdır. Bu yöntemin kökeni, dörtbin yıl öncesine kadar dayanmaktadır.
Kognitif davranış terapisi: FM’ li hastalarında bazen onu psikolojik olarak etkileyecek faktörlerin tek tek sorgulanması ve böylece asıl nedenin ortaya çıkarılması gerekir. Bu gibi psikiyatrik analizler yapılan hastalar FM’ le daha kolay mücadele edebilmektedirler.
Özel giysi-yatak-yastık kullanılması: İyileştirici etkisi olduğu söylenen bu gibi yöntemler bazı FM hastalarında şikayetleri azaltabilmektedir. Bunun sebebi ya kullanılan kumaşın biyolojik özelliklerinden ya da ağrılı noktalara manyetik bantlar konulmasından kaynaklanabilir. Gece uykusu için Fibromiyalji pijamaları tanıtımı yapan internet sitelerine rastlamak olasıdır.
Mutluluk Terapisi : Seyahatlere çıkılması, hediye alınması veya verilmesi, hoşa giden herhangi bir şeyin yapılmasının bir "tedavi olarak" algılanması tuhaf bir olgudur. Aslında; kendinizi önemli ve iyi hissettirecek herşey bize göre bir tedavidir. Şiddetli ve dayanılmaz ağrıları olan FM hastalarının başka bir şehre veya ülkeye seyahat ettiğinde hatta komşusuna bile gittiğinde rahatladıkları bilinmektedir.
Bu kapsamda alışverişe gittiklerinde, sevdiklerine hediye verdiklerinde, hediye aldıklarında ağrılarının hafiflediği kaydedilmiştir. O halde; yaşamda sizi mutlu edecek şeylere yönelmeli tersine sizi mutsuz ettiğini bildiğiniz şeylerden kaçınmanız gerektiğini söyleyebiliriz.
Sıcak taş tedavisi: Uzakdoğu kaynaklı bir başka uygulama da sıcak taş tedavisidir. Bazı özellikleri olan taşlar ağrılı veya sorunlu olan çeşitli bölgeler üzerine ısıtılarak konulabilmektedir. Bunun etkisi üzerinde uzun süre muhafaza ettiği ısısından mı kaynaklandığı yoksa taşın bileşiminin de burada etkili olup olmadığı henüz bilinmemektedir.
Bazı hormon veya kimyasallar: Büyüme hormonu (growth hormone), Koenzim 10 (Q10), Kolostrumda (annenin ilk sütünde) bulunan bazı maddelerin FM’ de etkin olduğuna yönelik çalışmalar vardır. Bu konuda araştırmalar halen sürdürülmektedir.
Özel apareyler: İnternet aleminde, faydası tartışılmakla beraber zararı şimdilik ortaya çıkarılmamış bir sürü şeyin FM tedavisinde kullanılabildiğini görmekteyiz. Kafaya titreşimler ileten veya sırtüstü yatış sırasında omurgayı aşırı derecede bükerek etkisini gösteren bazı aygıtlarla karşılaşırsanız hayret etmeyin.