Biyolojik yaş ölçümünde kemik yoğunluğu değerlendirmesi oldukça önemli bir yer kaplar.
Kemik mineral yoğunluğu ölçümü ile kemiklerin durumu belirlenir. Bu ölçümlerde; kırılganlık eğilimi saptandığı gibi, kişinin kendi yaşıtlarıyla olan kıyası da yapılır. Böylece kemik yapının sağlamlığı objektif olarak kayıt altına alınmış olur. Kemiklerde kayıp (osteoporoz) olup olmadığı tespit edilir. Buna paralel olarak tedavi başlatılır ve kaybın yerine konulup konmadığı zaman içersinde (ortalama yılda 1) yapılacak yeni ölçüm sonuçlarına bakarak takibe alınır.
Biyolojik yaş tespiti sadece kemik yoğunluğu ölçümünden ibaret değildir. Kuşkusuz omurga veya iskelet sisteminin herhangi bir kısmında şekil bozukluğu olup olmadığının tespiti, hareket organımız olan eklem ve adalelerin ayrıntılı muayenesi de gerekir. Bunu takiben gerekirse omurga, diz-kalça gibi eklemlerin görüntülemesi söz konusu olabilir.
-
Prof. Dr. Turgut Göksoy
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı