Sularla yapılan tedaviler binlerce yıldan beri insanlığın hizmetinde olan uygulamalardır. Kaplıcalar gerek sıcaklığı, gerekse içerisinde eriyik halde bulunan mineral ve kimyasal maddeler bulunması nedeniyle iyileştirici etkisi belirgin olan tedavilerdir.
Yaşlıların birçoğunda kireçlenme veya bazı romatizmal hastalıklar olması nedeniyle yıllardan beri zaten kaplıcalara taşınıp durmaktadırlar. Aslında suların sihirli gücü sadece bu hastalığa bağlı ağrıları azaltmakla kalmayıp bir yandan da anti-aging etkiyle yaşlılığı bir ölçüde durdurmaktadırlar.
Çağdaş konaklama ünitelerinde son zamanlarda başta suyla yapılan çeşitli rahatlatma usullerinin yer aldığı görülmektedir. Uzak doğu felsefesine uygun bazı çalışmaların da yer aldığı bu ünitelerde çeşitli masajlar, meditasyon yöntemleri uygulanmaktadır. Bu işlemlere kısaca SPA denilmektedir.
Talasoterapi deniz kenarında hem deniz hemde güneşi kullanarak yapılan tedavilerdir. Yüzmenin yararları hem de denizde bunu yapmanın artıları herkes tarafından bilinmektedir. Özetle, içinde su olan her tedavinin çeşitli nedenlerle anti-aging etkenliği olduğunu söyleyebiliriz